diyabet ve beslenme

Günün erken saatlerinde yemek yemeye başlayan kişilerin, gün içinde öğünlerini günde 10 saatten az veya günde 13 saatten fazla olarak yayılmış olmasına bakılmaksızın, daha düşük kan şekeri seviyelerine ve daha az insülin direncine sahip oldukları belirlendi. (Chicago, Ill’deki Northwestern Üniversitesi’nden baş araştırmacı Marriam Ali, M.D.)

  • İnsülin direnci, vücut pankreasın ürettiği insüline iyi yanıt vermediğinde ve glikozun hücrelere daha az girebildiği durumlarda ortaya çıkar. İnsülin direnci olan kişilerde tip 2 diyabet geliştirme riski daha yüksektir.
  • Hem insülin direnci hem de yüksek kan şekeri seviyeleri, bir kişinin metabolizmasını, besinlerin daha basit bileşenlerine parçalanarak kullanılmasını etkiler: Bu besinler proteinler, karbonhidratlar (veya şekerler) ve yağlardır. Bu metabolik süreç bozulduğunda diyabet gibi metabolik rahatsızlıklar ortaya çıkar.

Söz konusu araştırma için insanlar sabah beslenmeye saat 8:30 öncesi ve 8:30 sonrası başlayan iki gruba ayrıldılar.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda gün içerisinde toplam beslenme saatinden bağımsız olarak güne saat 8:30 önce besin alarak başlayan kişilerin açlık kan şekerlerinin daha düşük olduğu ve buna bağlı olarak daha düşük insülin direncine sahip oldukları belirlendi.

Bu veri bizlere özellikle tip 2 diyabet için riski azaltmak için bir fırsat sunuyor.

Referans: https://www.sciencedaily.com/releases/2021/03/210318091646.htm

Muhtemelen son zamanlarda chia tohumuna sağlıklı beslenme yazılarında, TV programlarında rastgelmişsinizdir. Ancak chia’nın faydalarına çok da aşina değilseniz, bu küçük tohumların neden bu kadar popüler hale geldiğini merak ediyor olabilirsiniz.

Chia, Meksika’da yetişen çöl bitkisi olan Salvia hispanica’dan gelen yenilebilir bir tohumdur. Bu küçük tohumlar yakın zamanda popüler olup; talep gördüğü için modern bir şey gibi görünebilir, ancak kullanımları aslında yüz yıl öncesine kadar dayanıyor. Maya dilinde Chia, ‘güç’ anlamına gelir. Bu minik siyah beyaz tohumlar, büyük bir enerji arttırıcı olarak kullanılıyor.

Lif bakımından son derece zengindir, ancak sindirilebilir karbonhidrat oranı düşüktür. İçinde bulundurduğu Omega 3 yağ asitleri, protein, lif, antioksidanlar ve kalsiyumla dolu mükemmel bir işlenmemiş tam tahıllı gıda olarak dikkat çekmiştir. Diyetinize chia tohumlarını dahil etmek, daha iyi kalp ve kemik sağlığının gelişmesine yardımcı olabilir.

Beslenme alışkanlıklarımıza chia tohumu eklemenin faydaları nelerdir?

  • Kilo vermenize yardımcı olabilecek şekilde çok az kalori ile muazzam miktarda besin sağlarlar.
  • Yüksek lif içeriği sizi daha uzun saatler tok hissettirir.

28 gram chia tohumu porsiyonundaki 12 gram karbonhidrattan 11’i liftir ve bu da kan şekerinin kontrol etmemizi kolaylaştırır.

Chia tohumu için tüketim alışkanlığı sağlamak da oldukça kolaydır. Öğütmeniz veya pişirmeniz gerekmez.

Lif oranı yüksek yapısı sayesinde kan şekeri artışını önlemeye yardımcıdır.Yani kan şekerinin ani yükselmesini ve düşmesini engeller. Dahası, doğal bir anti-enflamatuardır ve bu nedenle diyabet yönetimi için harika bir besindir.

Obezite veya aşırı kiloya sahip 77 yetişkini içeren ve tip 2 diyabet teşhisi konan bir araştırma, chia tohumu tüketiminin kilo vermeyi desteklediğini ve iyi glisemik kontrolün korunmasına yardımcı olduğu sonucuna erişti.

Tüketim Yöntemleri

Çok yönlü olduğundan, chia tohumlarının bir diyabetik diyete dahil edilmesi kolaydır. Islatılmış chia tohumları bir kase yeşillik, meyve ve kuruyemişlere eklenebilir.

Öğütülmüş chia tohumları tam buğday unu veya yulaf ezmesiyle ile karıştırılabilir. Ayrıca sağlıklı kuruyemişlerle de karıştırılıp tüketebilir; açlığınızı yatıştırabilirsiniz.

Kaynakça:

https://www.healthline.com/nutrition/16-best-foods-for-diabetics#5.-Chia-Seeds

https://timesofindia.indiatimes.com/life-style/food-news/how-chia-seeds-can-be-used-in-diabetes-management/articleshow/70057117.cms

Bilimsel adı Persea americano olan avokado aslında bir ağaç meyvesidir. Kabuğu yeşil, yenen kısımları beyaz ve iri çekirdeklidir. Avokadonun yenilebilecek olgunluğa ulaşması toplandıktan sonra olur.

Avokadolar 1 gramdan daha az şeker yani karbonhidrat, yüksek lif içeriği ve sağlıklı yağ içeriğine sahiptir. Bu nedenle avokadoların kan şekeri seviyenizi yükseltmeleri konusunda endişelenmenize gerek yoktur.

Yukarıda bahsettiğimiz özellikler avokadoyu diyabetli kişiler için ideal ve sağlıklı bir atıştırmalık yapar.

AVOKADONUN FAYDALARI

Avokado, diğer meyvelere kıyasla sağlıklı yağ açısından oldukça zengin bir meyvedir. İçinde bulunan çok sayıda antioksidan sayesinde bağışıklık sistemini destekleyici özelliğe sahiptir. 

  • Avokadoda bulunan vitaminler kanser hastalıklarına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda içindeki fitokimyasallar, kemoterapi ilacı olan siklofosfamidin yol açtığı kromozom hasarını azaltmaktadır.
  • Aynı zamanda çok iyi bir folik asit kaynağıdır. Herkesin ihtiyaç duyduğu folik asit özellikle sağlıklı bir hamilelikte önemli olan yeni hücrelerin üretilmesine ve korunmasına yardımcı olur.
  • Yapılan çok sayıda çalışma, avokado yemenin kolestrol gibi kan hastalığı risk faktörlerini ve ayrıca trigliserit değerlerini iyileştirebileceğini göstermiştir.
  • Göz sağlığına önemli faydaları olduğu belirlenmiştir. (Katarakt ve Sarı nokta hastalığı)

Yapılan araştırmalar avokadonun diyabeti önlemeye özgü özelliklere sahip olabileceğini gösterdi:

2019 yılında fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, yalnızca avokadoda bulunan bir yağ molekülü olan avokatin B’nin (AvoB) iskelet kasında ve pankreasta eksik oksidasyonu engellediğini ve bunun da insülin direncini azalttığı tespit edildi.

Avokado ve diyabetin önlenmesi arasındaki bağlantıyı kurmak için insanlar üzerinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Beslenme ile ilgili diğer yazılarımıza göz attınız mı?

Yumurtanın diyabetli kişilere faydaları nelerdir? Besin değeri açısından neler içerir?

Referanslar:

https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/mnfr.201900688

Yumurta tüketimi sağlık açısından inanılmaz faydalar sağlar.

  • Öğünler arasında kişiyi tok tutmak ve sağlıklı hissetmek için tercih edilebilecek en faydalı yiyeceklerden biridir.
  • Düzenli yumurta tüketimi, kalp hastalığı riskinizi de çeşitli şekillerde azaltabilir.
  • Yumurta tüketimi vücutta iltihabı azaltır.
  • İnsülin duyarlılığını iyileştirir.
  • HDL (iyi) kolesterol seviyesini yükseltir ve LDL (kötü) kolesterolün boyutunu ve şeklini değiştirir.
  • 2019’da yapılan bir araştırma, sağlıklı yağlarla birlikte, düşük karbonhidratlı ve yumurta içeren kahvaltının , şeker hastalarının gün boyunca kan şekeri seviyelerini yönetmelerine yardımcı olabileceği sonucuna vardı.

Daha eski araştırmalarda araştırmacılar, yumurta tüketiminin diyabetli kişilerde kalp hastalığı ile ilişkili olduğunu belirtmişlerdi.

Ancak günümüzde kontrollü çalışmaların daha da artmasıyla elde edilen sonucu verileri özetleyecek olursak: Besleyici bir diyetin parçası olarak haftada 6 ila 12 yumurta tüketmenin diyabetli kişilerde kalp hastalığı riskini arttırmadığı sonucuna varıldı.

  • Ek olarak yapılan bazı araştırmalar yumurta yemenin felç riskini azaltabileceğini öne sürmektedir.
  • Ayrıca yumurta, göz hastalıklarına karşı koruma sağlayan antioksidanlar olan iyi bir lutein ve zeaksantin kaynağıdır.

Yumurta yerken sadece beyazını yemekten vazgeçmek gerekmektedir Çünkü yukarıda saydığımız yararlı bileşenlerin çoğu yumurtanın sarı kısmında yer almaktadır.

Özet olarak düzenli ve kararında yumurta tüketimi, kalp hastalığı riskini azaltır, kan şekerini dengeleyemeyi kolaylaştırır, göz sağlığının korunmasına katkıda bulunur ve kendinizi tok hissetmenizi sağlayabilir.

Referanslar:

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21495899/

https: //pubmed.ncbi.nlm.nih. gov / 24703415 /

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25970149/

https: / /pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24079288/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23128450/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23021013/)

https://academic.oup.com/ajcn/article/109/5/1302/5435774?login=true

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28359773/

(https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29680985/)

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4709836/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23571649/

Besinlerin vücutta yarattıkları glikoz etkisi birbirinden farklıdır.

Bu farklılığı etkileyen faktörler:

  • Besinlerin nişasta derecesi, karbonhidrat miktarı, 
  • Nişastanın yapısı (amiloz, amilopektin, dirençli nişasta), 
  • Karbonhidratın içerdiği şeker türü (glukoz, fruktoz, sükroz, laktoz),
  • Gıda formunun yanında sıra diğer gıda bileşenleriyle etkileşimi (sindirimi yavaşlatan yağ ve diğer doğal maddeler – lektinler, fitatlar, tanenler ve nişasta-protein ve nişasta-lipit kombinasyonları gibi).

Karbonhidratın Görevi ve Vücuda Etkisi

Sindirim sistemi, vücuda alınan şeker ve nişastayı glikoz haline getirir. Glikoz şekerin en küçük yapı taşıdır. Daha sonra glikoz sindirim sisteminden kan dolaşımına katılır. Sonuç olarak da kan şekeri seviyesinde yükselme meydana gelir. 

Pankreastan veya dışarıdan alınan insülin ise kanda serbest halde olan glikoz moleküllerinin hücre içerisine alınmasını ve hücre enerjisinde kullanılmasını sağlar. Ve yükselmiş olan kan şekeri, hücrelere girerek dengelenir.

Tip 1 diyabetli bireylerde, yemek öncesindeki insülin dozu ile yemeğin toplam karbonhidrat içeriğinin sonrasında vücutta oluşan yanıt arasında güçlü bir ilişki vardır. Bu nedenle, yemek öncesi insülin dozları, öğünün karbonhidrat içeriğine göre ayarlanmalıdır. Sabit dozda insülin alan bireyler için ise karbonhidrat miktarındaki günlük tutarlılık çok önemlidir.

Vücuda Alınması Gereken Karbonhidrat Miktarı

Diyabetli bireyler için günlük karbonhidrat, protein ve yağ miktarı kesin olarak tanımlanmamıştır. Bir kişi için en iyisi başkaları için en iyi seçenek olmayabilir.

Dengeli Beslenme Piramiti

Herkesin vücudun enerji, vitamin ve mineraller ile lif ihtiyaçlarını karşılayacak kadar karbonhidrat alması gerekmektedir. Uzmanlar, çoğu insan için karbonhidrat alımının toplam kalorinin % 40-45 ila 65’i arasında olması gerektiğini öne sürmektedir. Yani, günde 2,000 kalori alınması halinde, bunun 900 ila 1.300 kaloriyi karşılayanı karbonhidrat olmalıdır. Bu da günde 225 ila 325 gram karbonhidrat anlamına gelir.

Diyabetli kişilerin aldıkları karbonhidratı kan şekerini dengeleyebilmek adına tüm güne yaymaları gerekmektedir. 

Karbonhidrat sayımı için bilgi edinmek için;

https://diyabetim.net/karbonhidrat-sayimi/